Kapalı Mekanlarda Hava Kalitesinin Önemi

Günümüz insanlarının %80-%85’i gününün 8 ila 10 saatini kapalı mekanlarda geçirmektedir. Okul, alışveriş merkezi, iş yeri, ofis ve resmî kurumlar günün büyük çoğunluğunun geçirildiği kapalı mekanlara örnek gösterilebilir. İç ortam havası, dış ortam havasına göre 2 ila 5 kat fazla kirlenmektedir. İnsan sağlığı için önemi tartışılmaz olan kapalı mekanlardaki havayı kirleten etkenler 6 madde ile sıralanabilir;
1.) Sigara Dumanı
2.) Alerjenler ve Polenler (Halılar, ortamdaki polenli çiçekler vb.)
3.) Karbon monoksit (CO) ve Azot dioksit (NO2)
4.) Nem
5.) Kimyasallar (Temizlik malzemeleri, parfüm ve deodorantlar, haşere ilaçları vb.)
6.) Radon gazı (Radyoaktif gazın solunması)

Kapalı mekanlarda oluşan hava kirliliğinin sağlığa etkileri;
* Kirli havaya bağlı solunum yolu hastalıkları,
* Akciğer rahatsızlıkları
* Hastalıklara bağlı olarak uzun vadede yaşam kalitesinin azalması ve ilerleyen yaşlarda yeni hastalıklara davetiye çıkarması olarak özetlenebilir.

Kapalı mekanlardaki hava kirliliğinin insan sağlığı üzerinde yadsınamaz etkileri vardır. İnsan sağlığının ve yaşam kalitesinin yanı sıra ekonomiye etkileri de görmezden gelinemez boyuttadır. Kapalı mekanlardaki hava kirliliğine bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklar ve tedavi imkanları için yapılan harcamaların giderek artması ülke ekonomisine her geçen gün yük bindirmektedir. Bu durum, Milli gelirden ayrılan sağlık bütçesinin giderek artması anlamına gelmektedir. Sağlık Bakanlığı 2014 yılı verilerine göre, iç ortam hava kirliliğinden kaynaklı hastalıklar için 1 yılda 276 milyon kutu ilaç tüketilmiştir. Bu rakam bakanlığın verilerine göre en çok tüketilen 2.hastalık (Üst solunum yolu enfeksiyonları ve Akciğer hastalıkları) grubudur. 2014 yılı toplam ilaç tüketimi 1,75 milyar kutu olduğu düşünülürse ’i (276 milyon kutu) kirli havadan kaynaklı hastalıklar için tüketilmiştir. Elimizdeki veriler durumun ciddiyetini, mevcut ve yeni yapılacak yapılarda havalandırma sistemlerinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha göstermiştir.